rapido etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
rapido etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mart 2017

Defterin İyisi Güzeli Nasıl Olmalı?

Çizim için ideal iğne uçlu kalemler (uni-pin yeni, şahane bir kalem), Aniki defter.

Kimileri kalemlere büyük önem verir, ben galiba defterleri daha fazla seviyorum. Lakin şu defter bu defter demek yerine, iyi defter arayışı üzerine çeşitli başlıklar altında notlar almıştım.

KAPAK ÜZERİNE


Her fırsatta kırtasiyeleri geziyorum ve defter bölümlerine de uğruyorum. Kapağında firma adı veya abuk sabuk bir motto (şiar, düstur, özlü söz, hayat görüşü) yazan defterleri sevmiyorum. Kapak kâğıdı kötü olan defterleri hele hiç sevmiyorum. Aradığım şey, dokunduğumda duygusunu hissedebileceğim bir kapak kâğıdı. İkincisi üzerine yazı yazılabilecek bir kapak olması. (Kapağa da not almayı severim. İçindekiler kısmını kapağa yazmak çok basit ve iyi bir yöntem. Maalesef daha kâğıdına gelmeden sadece kapağından dolayı birçok defter gözümden düşüyor. Geriye çok az defter kalıyor. Hatta kalmıyor. Çünkü bu durum üzerinde yazı olmayan kaliteli bir tişört aramak gibidir. Nadir bulunur.


İngiliz yapımı Osmiroid 135, Aniki defter ve Tarih Vakfı'ndan enfes bir eser: Hüve'l Baki (İstanbul'da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları)

BOYUT ÜZERİNE

Şair Nihat Ateş'in büyük defterleri sevmesine hep şaşırmışımdır. Oysa çok yazdığı için yerden göğe haklı. Bense A6 boyutlarındaki defterleri seviyorum. Uzun uzun yazacaksam da A5 boyutundaki defterlerden iyisi yoktur bence. Boyut konusu kişiseldir. Biraz da günlük pratikle ilgilidir. Eğer çizime düşkün değilseniz büyük defterleri günlük hayatın akışı içinde taşımak zor. Küçük defterler her zaman kolayca taşınır, bir çantaya gereksinim duymaz, çok da önem atfetilmediğinden rahatça yazılır. (Değerli defterler ise evde hiç mürekkep görmeden ölmeye yatar.)


Şule Gürbüz, Öyle miymiş?, Aniki defter, Faber-Castel TGS-1, 0.8 uç.


KÂĞIT ÜZERİNE

Kâğıt en önemli mesele. Eskilerin güzel bir sözü var: Mütemmim cüz, yani olmazsa olmazı, defterin ayrılmaz parçasıdır kâğıt. İyi bir defteri iyi yapan da kâğıdıdır. Kapağı ne kadar efsane olursa olsun, kâğıda bakılmalı, defterin ruhu oradadır.


Kâğıt, kaliteli bir dolmakalemin ucu gibi güzel olmalı, perdahlı, pürüzsüz olmalı. Resim, çizim için pürüzlü, perdahsız kâğıtlara ihtiyaç duyulabilir, orası ayrı. Dolmakaleme uzaylı bir varlık gibi davranacak defterler işime yaramaz sayılır benim için. (Gerçi onları da değerlendirmenin yolları var, ben gazete kesiklerini yapıştırıp kötü kâğıtlı defterleri işe yarar bir hale getiriyorum.) 

30 Aralık 2016

Lamy, Rotring ve çini mürekkebi ile bir deney



Çini mürekkebini ve teknik kalemleri (rapido) çok sevdiğimi daha önce yazmıştım. Ancak rapido kullanmak öyle pek kolay değildir. Birincisi kalemi dik tutmak gerekiyor. Bu aslında güzel bir durum, dolmakalem gibi tutmamak benim hoşuma gidiyor, çünkü kalemin bir yazı karakteri, bir şahsiyeti var. Isograph, rapidograph ve gördüğüm en ilginç fikirlerden birini taşıyan rapidomat isimli çözümleriyle bu konuda en yaratıcı çalışmalar Rotring firmasına aittir. (Rotring firması ürünlerinde Bauhaus sanat ve tasarım okulunun en iyi takipçilerinden biridir. Bauhaus felsefesi, temelinde sanatı, zanaatkârlığı ve endüstri devrimini bir araya getiren efsane bir düşünce sistemidir.) 

Bir Isograph'ın iç kesiti. (Ülkemizde Rotring'in Isograph modeli daha çok bulunuyor. Rapidograph modeli ise neredeyse hiç yok (en azından bunca yıldır ben görmedim). Bu iki model arasında ise önemli farklılıklar var. Yanlış olarak mürekkep haznesi bulunan Isograph'lara, kartuşla kullanılan bir model olan Rapidograph'lardan  ilham alınarak "rapido" denilmektedir.)

Ne var ki teknik kalemler, mürekkepli kalemler sınıfı içinde farklı bir kalem türü olduğundan çizim yapanlar dışında pek kendini gösteremedi. Şirketlerde, atölyelerde, çalışma masalarındaki çekmecelerde unutulan teknik kalemler, pratik bir çözüm olan dolmakalemlerin yanında hiç durmadı, çünkü onlar başka dünyaların kalemleriydi. 


Rotring Tintenkuli, 1955

Sonra yine bir Rotring icadı olan Tintenkuli çıktı piyasaya. Ucu teknik kaleme, gövdesi ise dolmakaleme benzeyen iki dünya arasında müstesna bir köprüydü Tintenkuli

Rotring Heritage 1998

Rotring bu geçmişini çeşitli güzelliklerle yâd etmesini bilmiş saygıdeğer bir şirket, hastasıyım orası ayrı ancak ben bir başka Alman'dan Lamy'den söz etmek istiyorum. Çünkü bütün bu uzun girizgâhtan sonra anlatmak istediğim şey başka. Senelerdir kullandığım ve çok alıştığım bir Lamy Al-star kalemimde beni rahatsız eden küçük bir sorun vardı. Lamy efendi mürekkebi neredeyse kovayla kâğıda döküyordu. İşin ilginci diğer Lamy'lerde böyle bir sorun yok. 

Bugünkü notlarım, daha sonra üzerine yazacağım bir tipografi kitabı üzerine. 

Ben de çok daha yoğun bir mürekkep arayışına girmiştim, uzun zamandır aradığım şeyi bulamamıştım. Rotring'in çini mürekkebiyle kullandığım Faber-Castell'in teknik kalemiyle yazarken aklıma geldi. Meğer çözüm zaten yanımda duruyormuş. Tasarımına hayran olduğum boş bir Waterman şişesine çini mürekkebini döktüm ve korkunç deneyimi yaptım. Tabii korkudan içine çok az saf su kattım. 

Neyse ki korktuğum şey olmadı. Dolmakalemim gayet güzel ve akıcı yazıyor. Lamy'da kesin bir arıza var, yoksa bir dolmakaleme çini mürekkebi doldurmak o kalemin idam fermanını imzalamak gibi bir şeydir. Ben kanalların olması gerektiğinden büyük olduğunu düşünüyordum. Ancak geçenlerde bu konularda bilirkişi olan üstadımız Ali İkizkaya'yı arayıp durumu anlattım. Kendisi damakta bir çatlak veya benzeri bir sorun nedeniyle bu durumun olabileceğini söyleyince küçük bir aydınlanma yaşadım.


Mükemmel üçlü: dolmakalem (Lamy Al-star), defter (Aniki), kitap (bir tipografi kitabı).

Kaç gündür gayet güzel bir şekilde yazıyorum, tek sorun kapağı açık unutunca yoğunluğu yüksek olduğu için mürekkebin kurumasından ibaret. Lakin yazı yazdıktan sonra hemen kapağı kapatmayı ihmal etmeyince böyle bir sıkıntıyla karşılaşmak mümkün değil. Yeni yıla sevdiğim bir mürekkeple gireceğim anlaşılan. 

Gutenberg'in matbaacılıkta kullandığı ilk yazı karakteri üzerinde çini mürekkebi dolu bir dolmakalem.

Dilerim, gelen gideni aratmasın, iyi seneler olsun.