22 Nisan 2016

SALVADOR DALÍ'NİN GİZLİ DOLMAKALEMİ


Dali, 1942'de yayımlanan "Salvador Dalí'nin Gizli Hayatı" kitabını yazarken, Hampton Manor, Virginia, 1941,
Fotoğraf/photo: Eric Schaal


Liseden mezun olup üniversiteye girdiğim 1992 yılında küçük "a" harfini düzeltmek için çok çabaladığımı hatırlıyorum, amacım daha güzel yazmak değildi, yazdığım harflerin daha şahsiyetli olmasını istiyordum sadece.
 
Seneler sonra bir gazetede, gömlek cebimdeki dolmakalemler ve elimde bir dosya ile yürürken, bir bölümün her şeyle alay etmesiyle meşhur müdürü beni durdurdu ve odasına çağırdı. 

 "Şu güzel kalemlerinle yaz bakalım buraya bir şey." diye buyurdu. Yanında çalışan ve fırsat buldukça öğle yemeklerine birlikte gittiğimiz arkadaşım da köşeden beni izliyordu.

Asaf Halet Çelebi'den bir dize yazdığımı hatırlıyorum ama neydi tam olarak bilmiyorum.  Belki de "ibrâhîm/ gönlümü put sanıp da kıran kim" dizelerini yazmışımdır, zaten konu ne yazdığım değildi, nasıl yazdığımdı. 

Bir peygamberin adını taşıyan müdür hazretleri yüzünde "hünerini göster bakalım" dercesine çarpık bir gülüşle yazdıklarımı inceliyordu, bitince baktı ve sonra tahmin ettiğim hükmünü verdi. "Madem yazın böyle kötü bu güzel kalemleri niye taşıyorsun?" dedi ve kahkahalarla güldü. 

Bense, "Hattat değilim ki, yazımdan şikayetim yok" deyip arkadaşıma döndüm ve müdürün görmeyeceği şekilde dil çıkarıp daha fazla alay edilmeden çıktım odadan. 

Dolmakalem taşımak eskiden bir eziyete dönüşebiliyordu, bir tür soytarı gibi görüldüğümü anladığım zamanlar oldu.

Öyleyse sözü Salvador Dalí'ye bağlayıp huzurdan çekileyim:
"Soytarı olan ben değilim, deliliğini gizlemek için ciddiyet oyunu oynayan şu aklın mantığın alamayacağı ölçüde sinsi, bönlüğünden bile habersiz toplum."

5 yorum:

  1. Varsın el yazınız çirkin olsun... Kalbiniz ve aklınız çok güzel. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. pis herif be, ölelim mi yazımız çirkin diye, ayıp etmiş çok, lüks araba almak için yarış pilotu olma şartı tanımıyordur eminim o müdür, insanların gözüne onca lüks harcama batmıyor da gelip bizim kalemlerimize laf atıyorlar ya, neyse susuyorum yine

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet kardeş, bir sene sonra modası geçip çöpe atılacak hale gelen cep telefonuna 3 bin lira vermek ne kadar anlamlı geliyorsa bazı insanlara modası hiç geçmeyecek bir dolmakaleme 30 lira vermek de o kadar anlamsız geliyor. O yüzden aldırmamak gerek.

      Sil
  3. Bos verin.Herkese aciklama yapma borcunuz yok.Ben de yazi cirkinligimle hem magdur etmis(ailemin mektuplarimi okumak icin katlandigi kulfet) hem de magdur olmus ( sinav kagidimi okuyamadiklari icin pes eden hocalarimizin gazabi eksik notlar) bir kisiyim.Kendim de bir toplantida tuttugum notlarimi donuste hemen rapora donusturmezsem ( cunku icerigin aklimda olmasi desifreye yardimci oluyor) cozemeyebilirim.
    Inci gibi yazilara da bayilirim

    YanıtlaSil